SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:
Anasayfa Arşiv

Tarhan: Otantik mutluluk var!

Güncelleme: 19:46 - 07.12.2023
Tarhan: Otantik mutluluk var!

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü sebebiyle çocuklarda ve yetişkinler de psikolojik sağlamlık hakkında konuştu.

Prof. Dr. Tarhan, konuşmasına başlarken otantik mutluluk ve mizaç tipleri hakkında bilgi verdi. “En varlıklı insan da incinmez değildir. Otantik mutluluk kavramı var” diyen Tarhan, otantik mutluluğun halis mutluluk olduğunu ve kişinin her şartta mutlu olduğunu ifade ettiğini söyledi. Kişini otantik mutluluk ile cezaevinde de sarayda da mutlu olabileceğini söyleyen Tarhan, böyle mutluluğa sahip olabilmenin de psikolojik sağlamlık gerektirdiğini açıkladı. Üç farklı mizaç tipinden bahseden Tarhan, sünger tipi insanların her stresi kendilerine çektiklerine, devamlı yakındıklarına, ağladıklarına, herkesin derdiyle dertlendiklerine ve hep hüzünlü olduklarına vurgu yaptı. Bu insanların çevredekileri hep negatif ve olumsuz etkilediklerini söyleyen Tarhan, iyi niyetli olsalar da hep hüzünlü olduklarını açıkladı. Tarhan açıklamasının devamında teflon denen kişilerin de kendilerinin yanmadığını ama yaktıklarını ifade ederek “Gamsız olurlar, yalnız kalırlar ve yalnızlığın acısını çekerler. Ufak bir krizde yalnız kaldıkları için daha çok yıpranırlar. Üçüncü tip kişiler de kauçuk tipler olarak tanımlanıyor. Böyle insanlar hayattaki zorluklar karşısında düşseler de tekrar kalkarlar. Düşer, kalkar ve yaşadığı travmaları geliştiren travma olarak görürler. Kişi bir travma, acı, hayal kırıklığı veya zorluk yaşıyor ve o yaşadığı zorluğu yeniyor. Yenerek çıktığı için bir şeyler öğreniyor. Biz buna dayanıklılık eğitimi diyoruz” dedi.

Tarhan, evin küçük hükümdarı ya da pamuk prensesi gibi yetiştirilmiş ve her dediklerini yapılmış çocukların olduğuna dikkat çekerek şu şekilde devam etti:

“Devamlı hüzünlü prensesler vardır. Sıkça depresyona giriyorlar ve hemen kırılırlar. İstedikleri olmadığı zaman hemen depresyona girerler. Hatta buna genç jargonunda ‘emo’ deniyor. Emosyonel yani hüzünlü anlamına geliyor. Stres aşısına ihtiyaç var. Stres olmalı ve stres az ise korkulmamalı. Kişi zora talip olup mücadele etmeli. İnanç sistemimizde Ramazan orucu vardır. Bir strestir o ama isteğe bağlı olduğu için o bir nevi dayanıklılık eğitimi olur. Açlığa karşı sadece midenin değil de birçok arzuların, isteklerin erteleme becerisi kazanılır. Onun için önceden hazırlık yapanlar buna dayanabiliyor. Nasıl ki bir savaşta askerde eğitimli olmanın verdiği dayanıklılık insana zorluklarla mücadele gücü veriyorsa kişi psikolojik dayanıklılık eğitimi ile kendisini hayatın içindeki olaylara ve ekonomik krizlere hazırlamalı.”

Çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerden birinin onun her dediğini yapmak olduğunu aktaran Tarhan, çocuğun hemen çikolata istediğinde annenin vermesinin, eğitim ve tutum hataları olduğunu belirtti. Aslında annenin ‘Tamam kızım, oğlum ödevini bitir o zaman vereceğim’ ya da ‘Bak çocuğum senin istediğini yapacağım ama senin bir sorumluluğun var, önce sorumluluğunu yap ondan sonra bunu yapacağım’ derse çocuğun erteleme becerisi kazanacağını dile getiren Tarhan “Mesela yaramazlık yaptığında bağırıp çağırma değil de 4 dakika oturma cezası verilebilir. Çocuk kendi kendine direnç kazanıyor, iç kontrol eğitimi böyle oluyor. Psikolojik sağlamlık eğitimi de denilebilir. Psikolojik sağlamlık eğitiminde umuta ihtiyaç var. Umut en büyük koruyucu faktördür. Umut olmazsa insan bütün dayanıklılığını kaybediyor” dedi.

Tarhan açıklamasının sonunda eğitimdeki sağlamlığın yanı sıra duygusal, davranışsal ve sosyal sağlamlığımda önemli olduğunu vurgulayarak cümlelerini şu şekilde tamamladı.  

“Çocuk bütün bunları yaşadığı için gelişiyor. Gençler bu konuda daha kırılgan oluyorlar. Yaş ilerledikçe ve geliştikçe insanın psikolojik sağlamlığı artıyor, hayattaki olaylara karşı soğukkanlı oluyor. Psikolojik sağlamlığı söylemek kolay ama yapmak kolay değil. Psikolojik sağlamlığın ilk adımı öz farkındalıktır. Yani kendini tanıyan, güçlü ve zayıf yönlerini bilen bir kimse nerede nasıl adım atacağını daha iyi bilir. Bu haritada nerde olduğunu bilmek gibidir. İkinci adım öz yönetim yani insanın kendisini, arzularını, dürtülerini ve isteklerini yönetebilmesidir. Üçüncü adım ise bu psikolojik sağlamlığın duygusal zeka eğitimidir ve bu aynı zamanda sosyal bilinçtir, empatidir. Başka tarafın duygularını, haklarını ve ihtiyaçlarını göz önüne alabilmektir.”

 

 

Yatırım Tavsiyesi Değildir

Arztakvimi.com.tr içerisinde yayınlanan bilgiler, yorumlar ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Sitede yer alan tüm içerikler kişisel görüşlere dayanmaktadır. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, mevduat kabul etmeyen bankalar, portföy yönetim şirketleri ile müşteri arasında imzalanacak sözleşme çerçevesinde sunulmaktadır.

Sitemizde bulunan bilgiler ve görüşler, sizin mali durumunuz, risk – getiri beklentileriniz ile uyuşmayabilir. Ayrıca burada yer alan bilgilere dayanarak, yatırım kararı verilmemelidir. Bu nedenle doğabilecek kayıp ve zararlardan, arztakvimi.com.tr sorumlu tutulamaz.

Haber bültenimize kayıt olun

Gelişmelerden anında haberdar olmak için haber bültenimize kaydolun ve en güncel haberleri kaçırmayın!

Verilerinizin korunmasını önemsiyoruz.
Gizlilik Politikamızı okuyun.

İlgili Haberler

Yorumunu Yaz